gol

Stamford Bridge Hatırası: Chelsea – Dinamo Kiev

Desteklediğim açık mavililerin birkaç pantone daha koyusu düz mavi kazağımı giyip, aynı renkte atkımı sarıp otelden çıktım. Metro istasyonunda benimle aynı renkte insanlarda 3 durak ötedeki Stamford Bridge stadına gitmek için bekliyorlardı. Haliyle metro buraya kadar çoktan dolmuştu. Ben her ne kadar Zincirlikuyu metrobüs durağından bu şartlara alışsam da lüzumsuz Devamı…

Pub girişi

Londra Publarında Maç İzlemek

Avrupa’nın en büyük 2 turizm fuarından biri olan London World Travel Market’a Atlasjet olarak katılınca Kasım’da 5 gün için bana yine Londra yolları görünmüştü. İlk iş olarak tabi ki maç biletlerine baksam da elim boş döndüm. Zaten büyük çoğunluğu kombine olan statların kalan biletleri de öncelikle taraftar kartı olanlara ya Devamı…

trinity college

Dublin

Epeydir ekonomik dar boğazda olan İrlanda, belki de biraz daha fazla turist çekebilmek için 2012’den itibaren Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 23 ülkeye vize ayrıcalığı tanıdı. Saçma bir şekilde Schengen’i kabul etmeyen İrlanda’dan vize almak epey zahmetli bir süreç. İstanbul’daki fahri konsolosun vize verme yetkisi yok. Belgeler buradan toplanıyor, İrlanda’ya gönderiliyor, Devamı…

Belfast – Kuzey İrlanda

Öncelikle Kuzey İrlanda’ya gitmeden önce buranın politik durumunu iyi anlamak lazım. Burası örneğin bir Bask bölgesi gibi “işte halk İngiltere’den kopmak istiyor, bunun da terör örgütü IRA’dır” diye düşünüyorsanız, sınıfta kaldınız, oturun önce biraz tarih çalışalım. İrlanda tarihini bir sonraki yazıda İrlanda’dayken daha detaylı anlatacağım o yüzden tarihte biraz ileri sarıyorum ve Devamı…

Edinburgh: Bir Kraliyet Şehri

Galler’in başkentinden sonra ertesi günün programında ise İskoçya’nın başkenti Edinburgh’ a yolculuk var. Dediğim gibi ilginç bir şekilde uçakla Londra’dan Edinburgh’a gitmek hem daha kısa sürüyor hem de daha ucuz. İskoçya’ya geldiğimizde Glasgow’da İngiliz Milletler Topluluğu olimpiyatları yapılıyordu. Dünya Kupası bitmiş, daha ligler de başlamamışken gündemi bu meşgul ediyordu. Henüz Devamı…

Cardiff ve Çevresi

İşimin yardımıyla bu yıl epey bir Kraliçe’nin elini öpmeye gittim. Genelde kısa süreli olan bu ziyaretlerimdeki notlarımı da daha önce paylaşmıştım. Altın vuruş için ise Ramazan Bayramı’nı bekledim. 9 güne yayılan bu uzun planda bu defa İngiltere dışına çıkıp, Galler, İskoçya, Kuzey ve Serbest İrlanda’yı gözüme kestirdim. Hazırsanız başlıyoruz. Daha Devamı…

Wimbledon

Hayatta en çok keyif aldığım iki şey spor ve gezmektir. Spor için gezmenin ise keyfine doyum olmaz. Hazır Atlasjet çalışanı olarak ücretsiz Londra’ya uçuyorken de bir hafta sonu için Wimbledon tenis turnuvasına gitmek kaçınılmaz oldu. Ben de ilk haftanın cumartesi sabahı sanki Taksim’e gidiyor gibi atladım uçağa, soluğu Londra’da aldım. Devamı…

Oxford

Sabah odanın perdelerini açtığımda karşımda geniş bir alanda veletler kriket oynuyorlar. Büyük bir alan okulun spor sahası olarak ayrılmış. “İstanbul’da olsa buraya kaç bina sığdırılır?” hesabı yapıyorum artık ne zaman geniş bir şehir içi boşluğu görsem. Yeşile olan özlem Facebook hesabımdaki beğeni sayılarından belli oluyor. Stonhenge fotoğrafımdan sonra en çok Devamı…

Liverpool

Her ne kadar Liverpool ve Manchester iki kuzey sanayi şehri olarak birlikte anılsalar da Liverpool tren garından çıkar çıkmaz Manchester’dan çok farklı bir yere geldiğimi anladım. Manchester tren garının çıkışındaki ıssızlıktan kaynaklanan “nereye geldim lan ben?” hissiyatı yerine halen daha ne olduğunu öğrenemediğim görkemli bir 19. yüzyıl binası ve hafiften cumartesi gecesi Devamı…

Manchester

Yerel saat ile 12:45’te maça gitmeye alışık değilim. Sabah kahvaltısı sonrasında otelden çıkıp yürüyerek 15 dakika mesafedeki Etihad stadının bulunduğu Sportcity’e doğru yola çıkıyorum. 1996’da IRA’nın bombaladığı Manchester 2002’de Commonwealth oyunlarına ev sahipliği yapıyor. Sportcity kompleksi de bu oyunlardan şehre miras kalmış. Saat sabah 10.30, baya kalabalık bir güruh stada Devamı…